Bu soru kafamı kurcalarken, bu şehirde yaşadıklarımdan bahsedeyim size...
Bence, Hırvat halkı müthiş bir halk. Güleryüzlü, yardımcı, sevecen, güzel insanlar. Burada şımarmak çok kolay. Şımarmak, benim için zaten kolay olan bir şey. Bir de yabancı olduğum için, ayrıca bir bonusum var...
Neredeyse herkes İngilizce biliyor. Bilmenin dışında, çok da güzel kullanmaya çalışıyorlar İngilizcelerini. Grameri olsun, kelime dağarcıkları olsun, telaffuzları olsun çok uğraşıyorlar konuşurken, sağ olsunlar.
Asıl, burada "1001 Gece" diye bir dizi vardı ya, onu izliyor insanlar. Hastası olan da çok. Hırvatistan'da en çok izlenen dizi olduğunu söylüyorlar. Ben de gördüm televizyonda. Altyazılı falan, orijinal diliyle yayınlıyorlar. Her ne kadar hiç izlememiş olsam da diziyi, saçma bir şekilde böbürleniyorum... Aslında böbürlenme değil de, adamlarla ortak bir noktada buluşabilmenin keyfini yaşıyorum sanırım. Ne saçma!!!
Burada ilk gece tren istasyonunda uyudum. İkinci gece bir köprü altında çadırımı kurdum. Sonraki gecelerde de couchsurfing'den bulduğum birinin evinde kaldım. Hala da aynı evdeyim. Yaklaşık on gün falan oldu. Ev sahibimin adı Ema, ve ev arkadaşı Jelena. Jelena hakkında çok bir şey diyemeyeceğim ama Ema şu ana kadar evinde kaldığım en iyi ev sahibi... Süpersel biri.. Yardım etmek için kıçını yırtıyor, canım benim. Ema'nın soyadı Malkoç... Gerçekten... "ç" harfi böyle yazılmıyor ama böyle okunuyor.. Bence çok komik.
Kendinize iyi bakın güzel insanlar...
yavru kuzum yaklaştın toprağımıza iyice.. daha çok kalacan mı gurbette?
ReplyDeletegözlerinden öperim
malkoçlara selam et
bir ay falan buralardayım... çok şık insanlarla tanıştım...
ReplyDeletefotoğrafı görünce duygulandım ya... çok özledim sizi.. mutlu gezin...
ReplyDeletebebeem dün akşam süzerle çınlattık kulaklarını
ReplyDeletekonali olsaydı "koy götüne" derdi hayatın diye..
öperim
allahım sana geliyorum!
ReplyDelete