Ben yine Ankara'ya döndüm...
Zagreb-Ankara.. Uçak yolculuğu... Anlatacak çok şey yok.. Evet, kendimle gurur duymuyorum..
Eve dönmek istedim bir an önce... İyi de oldu.. Aileye sürpriz...
Öpücükler..
Monday 29 November 2010
Saturday 27 November 2010
Götüm Yemedi
Ben şimdi bisikletle yola çıktım ya, iki gün sonunda baktım ki bu bisiklet işi kışın dağlarda gezmece şeklinde yapılacak iş değilmiş...
Gecesi soğuk, gündüzü soğuk... Ayakta 3 çift çorap -birisi kalın çorap olmak kaydıyla- varken bile insanın ayakları donarsa yolda, bu işte bir salaklık vardır diye düşünmeye başlıyor insan...
Peki ben ne yaptım? Dönüşte bir tane tıra otostop çektim. Sağolsun yaşıtım şoför ne güzel aldı bisikletimi, çantalarımı falan, beni de Zagreb'te bıraktı... Küheylan'la ilk otostopumuzu da çekmiş bulunduk.
Sonuç: Bisikletle gezmece olayına iyi bir başlangıç yapamamış olabilirim ama otostop konusunda çok başarılı olduğumu söylemek isterim...
Yürü be Konali! :)
Öpüyorum dostlar..
Gecesi soğuk, gündüzü soğuk... Ayakta 3 çift çorap -birisi kalın çorap olmak kaydıyla- varken bile insanın ayakları donarsa yolda, bu işte bir salaklık vardır diye düşünmeye başlıyor insan...
Peki ben ne yaptım? Dönüşte bir tane tıra otostop çektim. Sağolsun yaşıtım şoför ne güzel aldı bisikletimi, çantalarımı falan, beni de Zagreb'te bıraktı... Küheylan'la ilk otostopumuzu da çekmiş bulunduk.
Sonuç: Bisikletle gezmece olayına iyi bir başlangıç yapamamış olabilirim ama otostop konusunda çok başarılı olduğumu söylemek isterim...
Yürü be Konali! :)
Öpüyorum dostlar..
Friday 19 November 2010
Bulgaristan Vizesi
Selam,
Rota belli oldu...
Hırvatistan, Karadağ, Kosova, Makedonya, Bulgaristan, Türkiye...
Aha bu da Bulgaristan vizesi...
Bu arada, bisikletim canavar gibi oldu. Son modifikasyon işlemlerinden sonra Küheylan ve ben yola hazırız... Evet doğru, bisikletimin artık bir adı var: Küheylan... Bisikletin son haliyle, ıssız gün batımına doğru atını süren kovboy gibi hissediyorum kendimi...
Öpücükler..
Rota belli oldu...
Hırvatistan, Karadağ, Kosova, Makedonya, Bulgaristan, Türkiye...
Aha bu da Bulgaristan vizesi...
Bu arada, bisikletim canavar gibi oldu. Son modifikasyon işlemlerinden sonra Küheylan ve ben yola hazırız... Evet doğru, bisikletimin artık bir adı var: Küheylan... Bisikletin son haliyle, ıssız gün batımına doğru atını süren kovboy gibi hissediyorum kendimi...
Öpücükler..
Tuesday 16 November 2010
Monday 8 November 2010
Yeni Yol Arkadaşım
Subscribe to:
Posts (Atom)